Celal - Zade Mustafa Çelebi:
Tarihin (Koca Nisanci) diye tanidigi büyü devlet ve kanun adami Celal - Zade Mustafa Çelebi 896 H. 1491 M. yilinda Tosya'da dogmustur. Babasi Kadi Celâlettindir. Celal - Zade Mustafa Çelebi ilk medrese tahsilini Tosya'da yaptiktan sonra Istanbul’a gelerek Sahn-i seman medresesine girmistir. Piri Mehmet Pasa ile Nisanci Seydi Beylerin yakin ilgisine mazhar olmustur. Medreseyi birakarak 1516 da Yavuz Sultan Selim zamaninda Divan-i Hümayun katipligine alindi. Çaliskanligi vazifesini kavrayisi ve ketumlugu ile kisa zamanda temayül eden Mustafa Çelebi, Sultan Selim'in itimadini kazanmis ve devletin en güvenilir kisilerinden biri olmustur. Sultan Selim'in gizli emirlerini o yazar, divan kitabeti usulüne ve derece tesrifatina aykiri mütalaalarinda padisahi o ikna ederdi.
Teskirecilik (özel kalem müdürü) zamaninda 1525’lerde reisül kitaplik makamina getirilmis 10 yil bu hizmette bulunmustur.
Kanuni Sultan Süleyman zamaninda hazirlanan tüm kanunlarda Celal-Zade Mustafa Çelebi'nin elinden çikmis olup, 23 yil nisancilik görevi yapmistir. Devlet idaresine ait kanunlar onun tarafindan hazirlandigindan, devrinde (Müftî-i kanun) olup (Koca Nisanci) diye söhret yapmistir.
Mustafa Çelebi'nin iki ayri cephesi vardir. Birincisi devlet, kanun ve nizamlara vukufu, yeni kanunlar yapmadaki kudreti, ikinciside ilmi hayatidir. Çelebi'nin türkçe insadaki kudret ve maharetinin üstünlügünde bütün teskireler müttefiktirler. Arap'ça ve Farsça’da sair ve bilgin olarak örnek bir yazardir. Mustafa Çelebi II. Selim zamanindada 13 ay kadar nisancilikta kalmistir. 1567 ekiminde 75 yaslarinda iken ölmüstür. Eyüp nisancisinda yaptirmis oldugu caminin bahçesinde ve kendisinden önce vefat etmis olan, kardesi Salih Çelebi'nin yaninda gömülüdür. Eyüp'te bir mahalleye onun adi verilmistir.
Celal - Zade Salih Çelebi:
Tosya’da dogmus olup, dogum tarihi belli degildir. Koca nisanci Celal-Zade Mustafa Çelebi'nin küçük kardesidir.
Dogum yili hakkinda degisik tarihler verilmekte ise de kendi divaninin ön sözünde 1561 Ekiminde müderrislikten çekilisi ile ilgili (ol zamanki evvel-i evam-i sebabtan sitap eden ömür kafilesi menzili heftale etmistir.) sözlerinden anlasildigi üzere 899 hicri, 1493 miladi olmasi gerekir. Medrese tahsilini mütakip Istanbul’da ibni Kemal Ahmet Semseddinin derslerine devam eden Celal-Zade Salih Çelebi eserlerinin temize çekilmesinde hocasina yardimci olurdu. Ünlü Haddat Sen Hamdullah’tan yazi mesk ettigi için yazisi güzeldir.
Kanuni’nin padisah oldugu 1520 yilinda Ibni Kemalden ayrilarak padisah hocasi Hayrettin Efendiye danisment kaydedildi. Kanuninin Belgrat, Rodos ve Budin seferlerini yazarak kardesi Mustafa Çelebi'nin delaleti ile Kanuniye takdim edildi. Eserler begenildiginden 1524 senesinde Murat Pasa medresesi müderrisligi ile Istanbul’a çagrildi. Bu görevde 10 yil kaldiktan sonra Ali Pasa müderrisligine tayin olundu, ilmi ve fazileti ile kisa zamanda tanindi. Veziri -Azam Ayas Pasanin da teveccügünü kazandi. Sahn-i Seman ve Edirne Sultan Beyazit müderrisliginden sonra sirasi ile Sam ve Misir kadiliginda bulundu. 1565 yilinin Eylül ayinda 74 yasinda iken vefat etti.
Eserler: 1 - Belgrat fetihnamesi, 2 - Rodos fetihnamesi, 3- Tarih-i Feth-i Budun, 4 - Tarih-i Sultan Süleyman 5- Firuz Sah Menakibi tercümesi 6- Tarih-i Misr-i Cedid, 7-Kitap-ül muhtasar fi Ahbar-il Beser 8-Leyla ve Mecnun manzumesi 9 - Dürer-i Nesayih, 10 - Cevami ul hikayet ve levami-ur Rivayet tercümesi, 11 - Miftah serhi hasiyesi, 12- Mevakif Serhi hasiyesi, 13- Vikale Serhine hasiyesi, 14- Islâh-ul-izah hasiyesi, 15- Tagyir-üt, Tenkih talikasi 16 – Münseat, 17 - Divan.
Ismail-i Rûmi :
Tosya'da dogmustur. Dogum tarihi belli degildir, ögrenimini Kastamonu'da tamamladiktan sonra Bagdat'a giderek tasfiye-i bâtin etmis, sonrada Piri Sanî unvanina mazhariyetle Istanbul'a gelmistir.
Ismail-i Rumî Istanbul’da iken Tophane civarindaki Kadri hane dergâhini kurarak bu tarikati tühmim ile meskul olmustur. Anadolu ve Rumeli'nin muhtelif Vilayetlerine gönderdigi mürsitle halki hak yolunda irsada çalismistir. Devrin padisahi Sultan Ahmet'in saygi ve ilgisini kazanmistir. Hatta onun ahlak ve faziletine hayran olan Sultan Ahmet bir gün Osmanli ülkelerindeki Rumi’ye tekkelerine fer-manla varidatlar tahsis etmistir. Sultan Ahmet Camii açilis töreninde de bulunan Rûmî bu münasebetle, kadri tarikat, üzerine bir ayin yapmistir.
(Kildi Ismail Efendi nakl-i gülzar-i cinan) misrasinda söylendigi üzere 1041 H. yilinda ölmüstür. Mezari Tophanedeki Kadri-hane der-gâhindadir. Halen Istanbullular tarafindan ziyaret edilmekte olup bu kabrin yaninda halifelerinden bazilari gömülüdür. Kabir kubbe ile çevrili degildir. Kadri hanedeki caminin yanindaki evde oturan Gavsi Erkmengul, Ismail-i Rûmî ahfanmdandir.
Rûmî Kadri tari'katinda bu tarikati kuran Abdülkadir-i Geylâniden sonra ikinci piri sayilir. Tasavvuf tarihinden Rumiye diye bilinen tarikatine kendi adina izafeten (Ismailliye) de denilir.
Ismail-i Rûmî hakkinda Hafiz Ahmet Rifat efendinin (Nuhfe-ül riyaz-ül âliye fi Beyan-i tarikat-ül Kadiriye) sinde genis bilgi vardir. Bundan baska Ismail-i Rûmî ile hulefasindan bazilari hakkinda Tek-furdagli (Tekirdag) Ali efendinin Tuhfe-i Rumi adli eseri ile Bursali Tahir'in Osmanli Müelliflerinden mufassal bilgi verilmektedir.
Tosya'da halk arasinda Ismail-i Rûmî ile ilgili çesitli rivayetler anlatilmaktadir. Kendi yaptirdigi hamam (Tekke hamami) ile cami halen Hocaimat mahallesinde bulunmaktadir.
Reisülkuttap Tosyali Ebubekir Ratip Efendi :
Ebubekir Ratip Efendi Tosyalidir. Küçük yasta Istanbul’a gelerek Halil Hamit Pasa zamaninda Amedi (dis isleri) Kalemine levamina baslamistir. III. Selimin sehzadeligi sirasinda ona kafes arkadasligi etmis gençlikleri büyük inkilap padisahi ile bir arada geçmistir. Sehzade Selim III. Selim unvani ile padisah oldugu vakit (1789) Avrupa'nin ilim, siyaset ve askerlik gibi çesitli alanlarda kaydettigi göz alici gelismeleri incelemek istemis bu amaçla en güvenilir sahsiyet olarak Ratip efendi olaganüstü elçi sifati ile Avusturya’ya gönderilmeye karar verildi. Ratip efendinin asil ve gizli görevi Avrupa’nin medeni üstünlügünü sebep ve sonuçlari ile inceleyip bir raporla padisaha bildirmektir. Ratip efendi Avusturya’da 227 gün kalarak gelismeleri anlatan risalesini hazirladi. Istanbul’la döndü. 1791 yilinda 500 sayfalik nemce sefaretnamesi adi ile bilinen eserini padisaha sundu. Bu eser sefaretname olmaktan çok fikir ve hürriyet tarihimizin en degerli bir vesikasi olarak önem tasir. 1794’te Hariciye nezareti görevini yürüten Reisi Küttaplik makamina getirildi. Tarihler 3 dilde sair oldugunu, nazim ve nesirde binazir bulundugunu kayit etmektedir, inkilaplari mütasip çevreleri tedirgin edecegi muhakkakti. Nitekim irtica III. Selimi tazzike basladi. Sonunda Sultan III. Selim bu iddiali arkadasim Rodos’a sürmeye sonrada 1799’da Limiide bogdurmak suretiyle idama mecbur oldu.
Kazasker Mustafa Izzet Efendi :
Degerli bilgin ve devlet adamlarimizdan Mustafa Izzet Efendi 1801 M. yilinda Tosya'da dogdu. Babasi destanağazade soyadi ile taninan Mustafa Agadir. II. Mahmut tarafindan taninmasi ile bir ara padisaha imam ve sehzadelerinde yardimcisi olmustur. Devrinin ilmi piyadelerini alarak Rumeli kazaskerligine kadar yükselen Mustafa Izzet Efendi meclis-i vaâ azaligi, Reyüsül Ülamalik ve naki bülesraflik gibi makamlarda bulunmustur, 19. yüzyil alim, fazil, mutasavvif, musiki sinas, neyzen ve Kompozitör bir sahsiyet olarak taninir. Ayasofyanin içindeki Celî denilen büyük ve yuvarlak yazilar onundur. 1877’de Istanbul da ölmüstür. Mezari Tophane Kadirhanededir.
Sipka Kahramani Müsiir Süleyman Pasa :
Tarihin Sipka kahramani diye tanidigi büyük Türk Müsür Süleyman Hüsnü Pasa Istanbul Süleymaniye’de dogdu. Babasi Mehmet Halit efendidir. Soyca anne tarafindan Tosya’da Metfumseyh Pinar'a baba tarafindan Bursa’da yatan Emir Sultana baglidir. Süleyman Pasa 1876 Sirp savasinda harp müsürü idi. Abdülhamit Padisah olunca onu uzaklastirmak için müsür rütbesi ile Bosna ve Hersek komutanligina atadi. 93 harbi diye bilinen 1877-1878 Osmanli-Rus savasinda Tuna ordulari baskomutanligina getirildi. Sipka geçidinde büyük kahramanliklar gösterdi ve adi tarihe Sipka Kahramani olarak geçti. 93 harbi kaybedildiginden Süleyman Pasa birazdan Rauf pasanin kiskirtmasi ile Abdülhamit tarafindan Gelibolu'da tutuklattirildi. Bagdat’a sürüldü. 16.7.1890 da orada öldü. Eserleri: Mebani-ül insa iki cilttir. Tarih-i alem en önemli eseridir. Harbiye’de okutulmak için yazilmistir. Paris cografya kongresinde iftihar madalyasi almistir. Bunlardan baska ilm-i Sarf-i Türki, ilmihal, Hiss-i inkilap ve Bagdat’ta yazdigi Ümdetü'l hakayiıta önemli eserlerindendir.
Raffet Bey :
1850 de Istanbul Tophanede dogmustur. Bahriye hakimlerinden Tosyali Ali Beyin ogludur. 7 yasinda saray musikisi takimina giren Saffet Bey Italyan Robert ile Saray Musikisi Sefi Gualli Pasadan ders almis, 1886’da gönderildigi Paris’te musiki tahsilini tamamlayarak dönmüstür. Saray orkestra sefi iken birçok ögrenci yetistirmis, birinci dünya savasindan sonra emekliye ayrilmistir. Resit Saffet Atabinen'in babasi olan Saffet Bey 23 Haziran 1939 da ölmüstür. Mezari Kavaktaki aile kabristanidir.
Dr. Rifat Osman Tosyali :
Tarihe ait eserleri ile taninmis hekimlerimizdendir. 1874’te Istanbul’da dogmustur. Aslen Tosyali – Zade Osman Efendinin ogludur. 1898 de Askeri Tibbiyeyi Hekim Yüzbasi olarak bitiren Dr. Rifat Osman, Alman Profesörü Rider’in Gülhane Hastanesinde kurdugu rotgen subesinde ihtisasindan sonra Edirne Selanik ve Manastirda bu cihazi kurmustur. Emekliye ayrilinca Edirne’de yerlesmistir. Edirne Rehnümasi ile Edirne Saray ve kasirlari adli eserler onundur.
Iskodra Kahramani Hasan Riza Pasa :
Tarihin Iskodra kahramani olarak tanidigi büyük insan degerli asker Hasan Riza Pasa aslen Tosyali’dir. 1871’de dogmustur. Babasi Bagdat Valilerinden Namik Pasadir. Balkan Devletlerinin eski efendileri Türkler aleyhine birlestigi Balkan Savasi yillari Hasan Riza Pasanin hareketli günleridir. Zira, Sirbistan, Karadag, Bulgaristan ve Yunanistan’da harbe girdigimiz bu savasta Iskodra Valisi Hasan Riza Pasa bütün askeri dehasini kullaniyordu. Bizzat ates hattina girdigi zamanlar oluyordu. Ordularimizin yenilmesi nedeniyle anavatanla baglantisi kesilen Iskodra kalesinin görülmemis sekilde savunarak Iskodra kahramani unvanina hak kazandi. 30 Ocak 1913 yilinda Esat Pasanin davetine giderken vurularak öldürüldü.
Rasit Saffet Atabinen :
Yazar ve diplomat olarak özellikle yurt disinda Türkiye için yararli yayinlari ile taninmis olan Rasit Saffet 4 Eylül 1884 de Istanbul’da ana tarafindan büyükbabasi Bedestani Mustafa Efendinin Sariyer’deki yalisinda dogdu. Babasi mizika-i Mümayum atik miralayi Saffet beydir. Soyca danismetlerin Tosya kolundandir. Yerli ve yabanci gazete ve dergilerde yazilar çikmis olup, kitaplarindan bazilari da sunlardir. Umumi harbin menseleri Türklük izleri, Avrupa’da eski Türkler. Çekler ve Tuna Türkleri Sarki Avrupa’da Türk kani ve medeniyeti izleridir.2 Subat 1965’te Istanbul’da ölmüstür. Mezari Koca Mustafa Pasadaki Sümbül Efendi Camii avlusundaki Haşim Efendi türbesindedir

|